AYASOFYA CAMİİ

AYASOFYA CAMİİ

AYASOFYA CAMİİ


Ayasofya Camii, Osmanlı döneminde cami olarak kullanılmış ve daha sonra 1935 yılında müzeye çevrilmiştir. Kilise olarak inşa edilip daha sonra camiye çevrilen nadir yapılardan biridir. Son olarak  24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden ibadete açılıp camii sıfatı almıştır. 1453 yılında İstanbul’un fethi ile Ayasofya camiye çevrilmiş ve İslami unsurlar yapıya eklenmiştir. Ayasofya’ya ilk minare, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilmiştir. Ahşap olan bu minare günümüze kadar dayanamamıştır. Daha sonra Sultan II. Bayezid döneminde yapıya bir minare daha eklenmiştir.

Ayasofya ve kubbesi II. Selim döneminde Mimar Sinan tarafından payandalarla ve kemerlerle sağlamlaştırılmıştır. Yapıya bir minare, hünkar mahfili ve II. Selim’in türbesini eklenmiştir. 1600’lere gelindiğinde ise II. Murat’ın ve III. Mehmed’in türbeleri de yapıya eklenmiştir. III. Murad Bergama Antik Kenti’nden çıkarılmış, Helenistik dönemden kalma, “bektaşi taşı”ndan yapılma iki küpü Ayasofya’nın ana salonuna yerleştirmiştir. I. Mahmud ise yapıya bir kütüphane, bahçesine bir medrese, bir imarethane ve bir şadırvan ekletmiştir. Böylece Ayasofya, adeta bir külliyeye dönüşmüştür.

1847 ile 1849 yılları arasında, İtalyan asıllı Fossati Kardeşler, yapının kubbe, tonoz ve sütunlarını sağlamlaştırmış, yapının iç ve dış dekorasyonunu yeniden elden geçirmiştir. Üst kattaki mozaikleri temizleyip çok tahrip olanları sıvayla kaplamışlardır. Altta kalan mozaik motiflerini de bu sıva üzerine resmetmişlerdir. Kazasker Mustafa İzzed Efendi’nin eseri olan, önemli isimlerin hat sanatıyla yazılı olduğu yuvarlak dev tablolar yenilenip sütunlara asılmıştır.

İstanbul'u keşfetmek için Jet Araç'tan transfer rezervasyonunuzu hemen yapın!