YEREBATAN SARNICI
Sultanahmet Meydanı'nın kuşkusuz en gizemli duraklarından biri de Yerebatan Sarnıcıdır. Sarnıç Bizans döneminde halkın su ihtiyacını karşılamak üzere Belgrat’tan su getirmek üzere tasarlanmıştır. İstanbul'a gelmişken Yerebatan Sarnıcı'nın serinliğini hissetmeden gitmemenizi tavsiye ederiz. Yerebatan Sarnıcı’nın sütunları arasından hiç şüphesiz en çok merak edilenleri ise altında Medusa Başı bulunan üç sütun. Medusa Başları sarnıç içinde kuzeybatı yönünde ilerleyince köşede, merdivenle inilen iskelenin aşağısında kalıyor. Sütunların altında tepetaklak duran başların görüntüsü size sanki sütunlar yeterince uzun değilmiş de altına ekleme yapılmış hissi verebilir fakat bir Roma yapısından IV. yüzyılda yontulduğu düşünülen bu başların nereden, nasıl getirildikleri tam olarak bilinmiyor. Hal böyle olunca da sütunların gizemli havası korunmuş, işin içine mitoloji de olunca sütunlar iyice ünlenmiş.
Mitolojiden hatırlayacağınız üzere, Medusa yılan başlı bir kadın. Medusa’ya dair efsanelerin en ünlüsü ise Medusa’nın bir kıskançlığa kurban gittiği yönünde. Efsaneye göre Medusa siyah gözlü, uzun saçlı çok güzel bir kadınmış ve Zeus’un oğlu olan yarı tanrı Perseus ile aşk yaşıyormuş. Perseus’a aşık olan Athena kıskançlıktan Medusa’nın güzelliğini elinden almış, saçlarını da yılana çevirmiş. Bu lanetten sonra Medusa’ya bakmaya cesaret eden her erkek taşa dönüşüyormuş. Perseus daha sonra Medusa’nın başını keserek onun gücüyle birçok düşmanı yenmiş. Diğer efsaneye göre ise üç kardeşten biri olan Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahipmiş. İşte bu koruyucu özelliği nedeniyle, Medusa’nın başı Antik Yunan’dan beri önemli yerleri korumak için kullanılıyormuş.
İstanbul'u keşfetmek için Jet Araç'tan transfer rezervasyonunuzu hemen yapın!